İster anime takip eden biri olun, ister olmayın herkes bir yerlerde Death Note adını duymuştur. Animeci olmayanlar izledikleri tek animedir Death note, Animeci olanlarınsa ilk. Dünyada ilk çıktığı andan itibaren sansasyonel bir etki bırakmış bir manga serisidir kendileri. Bu yazıda mangasından veya animesinden bahsetmeyeceğim (başka yazıya kalsın artık :))
Geçen bir gün kitapçıda gezerken manga ve çizgiroman raflarının arasında buldum bu kitabı ve kapağına aşık oldum. Ön ve arkasındaki L resminden midir? Şeffaf şömizden dolayı mıdır ? yoksa içimdeki “L” fangirlinden midir ? Allah bilir, aldım kitabı. Kitabı alırken içerik yönünden pek umutlu değildim. Kira olaylarından önce L in çözdüğü bir dava ile ilgilidir düşünmüştüm ancak öyle olmadı. Yazının buradan sonrası Süprizbozanlı/spoilerli.
Kitap L’in son 23 gününü ve bu süre zarfında çözdüğü bir davayı anlatıyor ve bu dava Kira davası değil. Mangasını okuyanlar ya da animesini izleyenler bilirler L kira davası nihai sonuca ulaşmadan önce ölüyordu/öldürülüyordu ve tüm fanları içinden çıkılmaz bir depresyona sürüklemişti bu ani ölümü. Ardından uzun uğraşlardan, iki varisten ve bir yığın ölümden sonra kira davası nihai çözüme ulaşıyordu.
Ama bu kitapta Light’ı ölmüş, kira merkezi dağılmış, Misa Amane hayatının 4’te 1’i ile şarkıcılık kariyerine devam etmiş, L’i hayatının son günlerini bekler ve tatlı yerken buluyoruz. Kitabı okurken karşıma çıkan ilk ve en önemli şok buydu bence. Olaylar alternatif bir evrende geçiyor galiba dedim ve okumaya devam ettim. (aylar sonra gelen edit : Kitap film serisinin devamının fanfic’i imiş ve filmide çekilmiş. Bkz.)
Ayrıca kitabın yazarı M, Kendisi orjinal yazarla Tsugumi Ooba ile görüşmüş.
Kitaba bu sayılı gün konseptini çok iyi yansıtmışlar. Sayfaların üstünde sıralama var ve olay L’in son günlerinden hangisinde geçiyorsa orası siyah. Bence çok hoş ve okuyanın, özellikle sevdiği bir karakteri ölüme yollama ve meraktan çıldırma arasında git gel yapan okuyanın biraz da olsa sinirini bozan bir ayrıntı. O bölümde öleceğini bile bile, o dramı en baştan tekrar çekeceğini bile bile okuyorsun. Ayrıca kitabın başında diğer Death note kitabına (Los Angeles BB Cinayetleri) gönderme var. Göndermeleri severim. Bu gönderme sayesinde olaylar birbiriyle birleşmiş gibi.
L’in bu çözdüğü dava hakkında çok bir şey demeyeceğim. Kitabı okumamın üzerinden biraz zaman geçti ve detayları çok hatırlamıyorum ama hatırladığım bir şey varsa oda kitabı okurken Death Note dünyasına geri döndüğüm ve ters köşeleri ne kadar sevdiğim. Ve L’i ne kadar özlediğim. AHHH BEEEE Nerdesin Ryuzaki Reis !!!!!!
Ayrıca kitapta Wammy evinden biriyle daha tanışıyoruz ki asıl sürpriz bu.
Gelelim kitabın hoşuma gitmeyen bir-iki tarafına. Kitapta bence betimlemeler az olmuş. (Hangi Fanficte çok betimleme görülmüş ?) Hiç yok değiller ama azlar işte ve kitap biraz hızlı ilerliyormuş gibi geldi. Betimlemelerin azlığından bana öyle gelmiş olabilir, kim bilir ? Ve karakterler çok az tanıtıldı, hemen olaya geçildi. Bir olay ve ikinci olay arasında çok az boşluk vardı. Ama bunlar göz ardı edilebilcek şeyler bence çünkü L muhteşem.
Gelelim kitabın en sevdiğim ikinci özellliğine (birinciyi şu ana kadar anlamış olmanız lazım) Şeffaf Şömiz ve muhteşem kapak tasarımı, resmi.
Sevgiler ve sonra görüşmek üzere
Ben A
Bir Hayalperestin Eskiz Defteri 
“L Dünyayı Değiştir (kitap)” için bir yorum