Herkese merhaba
Uzun zaman oldu. Arayı daha da uzatmamak için ve eğer yılın ilk günü bir yazı yazarsam diğer günlerde yazı yazabilirim düşüncesi ile bu yazıya başlıyorum.

Bir Hayalperestin Eskiz Defteri
Hayalperestim, Hayalperestsin, Hayalperest
Herkese merhaba
Uzun zaman oldu. Arayı daha da uzatmamak için ve eğer yılın ilk günü bir yazı yazarsam diğer günlerde yazı yazabilirim düşüncesi ile bu yazıya başlıyorum.
Türkçesi ve daha fazlası için buraya/ For Turkish and More
Hello Everyone
Have you ever heard about Gwendolyn Willow Wilson ?
Okumaya devam et “Alif the Unseen, G. Willow Wilson”Korona geldi bizi buldu, tüm dünyayı sardı ve herkes evine kapanmak zorunda kaldı. İçekapanık insanlar mutlu, dışadönükler kafayı yedi. Ne oldu, neden oldu diye üzülerek ve suçu birilerine atma safası kapandı, kapanmalı.
Evde uzun süre kalmak psikolojimize iyi değil o yüzden evde yapabileceğimiz işlerden bir liste hazırladım.
Klişelerden başlayalım
Okumaya devam et “🦠Koronalı Günlerde Yaşam 🦠”Herkese Merhaba
Geçen yıl bu zamanlarda internette meydan okuma ve kitap okuma yazıları arıyordum. Biraz bu blogtan etkilendim, bu ve şu sitelere baktım ve bu meydan okumayı başlattım. Ve başardım. Kimi kurallarla biraz oynadım ama bu yıl ilginç kategorilerdeki 25 kitabı okudum. Kimisini ararken çok zorlandım, kimisini de okurken.
Kitaplara geçelim…
For English and more here/ ingilizcesi ve daha fazlası için buraya
Herkese Merhaba
Gwendolyn Willow Wilson’ı hiç duydunuz mu ?
Kendisi 2014 yılında çıkan Ms.Marvel (Kamala Khan) karakterinin yazarı. Bu çizgi roman serisinin ilk iki cildini okumuş ve Kamalayı çok sevmiştim. Kamala’dan dolayı yazarın kendisini ve yazarın başka kitapları var mı diye araştırdım ve bu kitabı buldum ama bulana kadar canım çıktı desem yeridir. Türkçe yayın hakları Monokl* yayın evine ait olan kitabın bir baskısını bulamadım ve şans eseri girdiğim bir kitapçıda İngilizcesini bulunca arka kapak yazısını okumadan kendimi kasiyerin önünde buldum. Sırf yazarından dolayı aldığım ve aldığım için mutlu olduğum kitaplardan biridir bu.
Okumaya devam et “Elif , Gwendolyn Willow Wilson”Birkaç hafta önce yazdığım yazının devamı niteliğindeki yazıyla yine karşınızdayım sayın okurlar.
Amin Maalouf, büyük usta büyük yazar. Kendisinin Semerkant kitabını alıp okumuştum ve hayran kalmıştım, betimlemerine, karakterlerine ve anlattığı mekana. Bu yüzden kendisinin bir başka kitabını daha okumak istedim. Sahaflarda gezerken bu ince kitabı aldım ve ne yazık ki aylarca kütüphanemde bekletip okudum. Bu yazı yazmamdan yaklaşık iki ay önce bitirdim.
Etnik kıyımlar hep en güzel bahanelere sığınılarak gerçekleştirilir; adalet, eşitlik, bağımsızlık, insan hakları, demokrasi, ayrıcalıklara karşı mücadele…
Herkese Merhaba !
Kitabını İngilizce aslından okuduğum için yorumunu da İngilizce yazdığım “Turtles all the Way Down”, Türkçe adıyla “Kaplumbağa Kabuğunda Dünya” kitabıyla yine karşınızdayım. Kendi yazdığım yazının çevirisini de kendim yapacağım için aslına %100 uy(a)mayacağım, çünkü çeviride kendinden bir şeyler katmalısın, değil mi ?
Kitabı Türkçeye çeviren kişi de benim gibi düşünmüş olmalı ki bu kesinlikle yanlış bir şey değil, kitabın adını birebir çevirmemiş ve kanımca en basit ifadeyle saçma, en klas ifadeyle beceriksizce çevirmiş. “Turtles all the way down” İnglizce ve Türkçenin de dahil olduğu birkaç dilde deyimsel bir ifadedir ve birebir çevirirsek “aşağısı hep kaplumbağa” demektir. Yazar bu ifadeyi kitapta öyle güzel bağlamıştı ki Türkçe çevirisinin böyle olması bayağı üzdü beni. Nedenini yazının devamında anlayacaksınız. Ayrıca John Green’in kitaplarının adları Türkçede neler çekti be ? Cidden The Fault In our Stars (Yıldızlarımızdaki Hata) nereye, Aynı Yıldızın Altında nereye ? Fena değil ama orijinali tercih ederim. Çevirinin devamı hakkında bir yorum yapamam çünkü dediğim kitabı Türkçesinden okumadım. Ama kitabın kısa sürede çevrilmiş olmasından mutlu olduğumu eklemeden edemeyeceğim
John Green
“Size herkes bakabilirdi. Asıl nadir olan, sizinle aynı dünyayı gören birini bulmaktı.”
Hey There !
Because I read this book in English instead of Turkish I am gonna make this review in English. Translation is on the way so no worries !
pg. 9
“We never really talked much or even looked at each other, but it didn’t matter because we were looking at the same sky together, which is maybe even more intimate than eye contact anyway. I mean, anybody can look at you. It’s quite rare to find someone who sees the same world you see.”