hayat, Okul

Dağınık Yazı [6/??]: Geri Dönüş

Herkese Merhaba

Aylardır buralarda yoktum, neden yoktum tahmin edebilirsiniz öhöm okul öhöm. Şimdi ne yazacağımı nasıl yazacağımı yine bilmediğim için ama yazmam gerektiğini bildiğim için dap dağınık, kilometrelerce uzunluktaki bu yazıya hoş geldiniz. Vaktinizi daha eğlenceli bir şeyler okumaya ya da yapmaya ayırabilirsiniz, mesela spotify’dan haftalık keşifi dinlemek ya da camdan dışarı bakıp kırmızı bir balonun gökyüzüne uçuşunu izlemeyi ummak gibi, ama eğer burada şuan bu satırları okuyorsanız, gerçekten hala okuyorsanız, okurken okumak eyleminin yüceliğini göz önünde bulunduruyorsanız, zamanın su gibi aktığını ve hiç durmadığını, satırların anıları saklamak için güvenli bir yer olduğunu ama asla yetmediğini tecrübe ettiyseniz, okumaya devam ediyorsanız…. cidden hala burada mısınız?

Maltepe sahil, tüm bu dönem boyunca yanımda olduğun çok teşekkürler ve umarım hep yanımda olursun, sana bakmak umuda bakmakla aynı

(Not bu yazıyı okurken yazmaya başlamıştım, şimdi mezun oldum hatta iş bile buldum. öncesinde şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim, okuyacaksanız. Bu yazı daha çok üniversiteden mezun olmamla ilgili uyarmadı demeyin)

Okumaya devam et “Dağınık Yazı [6/??]: Geri Dönüş”
hayat, Okul

Dağınık yazı (5/??)

Selam

Şu sıralar çok doluyum bir yandan da çok boşum. Şu zihinsel yorgunluk denen şey başıma geldi galiba. Ya da hep buradaydı… Uzun süredir bloga yazamadım, Aslında bir şeyler yazdım ama hepsi taslaklarda birikiyor… Sanırsam dijital biriktirme hastalığına yakalandım…. Böyle bir şey var mı emin değilim, ama evde duygusal bağlarımız olan eşyaları biriktirdiğimiz gibi bilgisayarımızda da gereksiz ekran görüntüleri ve pdf’ler biriktiriyoruz…

Okumaya devam et “Dağınık yazı (5/??)”
hayat, Okul

Bir Eğitim Fakültesi Öğrencisinin Anıları

Evet, evet neden öğretmen olma şevkimin azaldığından bahsedeyim mi bugün biraz ? ister misiniz bilmem ama benim içimi dökmem lazım.

Neresi olduğu mühim değil, belki eski yazılardan bir ipucu yakalamışsınızdır bilemem, canım ülkemin prestijli ünilerinden birinin eğitim fakültesinde İngilizce öğretmenliği okuyorum. Sophisterım aynı zamanda ki kendimi hala sophomore hissediyorum, hatta freshman ki senior olmama çoook az kaldı… uggh

Hevesle başlamıştım, öğretmen olacaktım ve millete İngilizceyi sevdirecektim. Ne kadar masum ve tatlı değil mi ? Şimdi kendim İngilizceden soğudum ve eğitimden, öğretmenlikten, öğretememekten, öğrenemememden, öğrenilmiş ve öğretilmiş çaresizlikten. Her şeyden soğudum bu dönem. Her şeyden soğuttular bu dönem. Bitsin artık bu dönem.

Okumaya devam et “Bir Eğitim Fakültesi Öğrencisinin Anıları”
hayat, Kategorisiz, Okul

Bir Dönem Başlar…

Evet bugün üniversite 2. Sınıfın 2. döneminin ki namı diğer bahar dönemi, başlangıç günü. Çok heyecanlıydım taki okul ring servisine binene kadar. Bazen mutlu olursunuz, sonra neden mutlu olduğunuzu unutursunuz ve unuttuğunuz için mutsuz olursunuz. Ringe bindiğimde bunların hepsini 1 saniye içinde hissettim. Hava neyse ki güzel, şubatın başlarında olmamıza rağmen serin rüzgarlar ve insanların giyim tarzlarından başka kış alameti yok. Yoksa iyice mutsuz olacaktım. Nedenini, nasılını ve aslını bilmeden.

Bunları Beşiktaş ringini beklerken yazıyorum. Zamanın çok hızlı geçtiğini farkettim. Tatilde ne yaptım bilmiyorum. Tatil nasıl geçti onuda bilmiyorum. Mutlu ya da mutsuz olup olmadığımı da bilmiyorum. Biliyorum anlatım hataları yapıyorum. Yazmak için mi yazıyorum yoksa yazmak ihtiyaç olduğu için mi ? Aslında sebebi ileride bu bloga bakmak ve o tarihlerde neler yaşadığımı hatırlamak. Nedense insan derdini tanımadığı insanlara anlatınca daha çok rahatlıyor. Çünkü tanıyanların yargılayacağından korkuyor. Evet bu, blog yazmamdaki sebeplerden biri bu.

Konu konuyu açıyor. Açılmış konulardan bir iki tanesini kapatıp orijinal konuya geri dönüyorum. Bugün okul dönemimin birinci günü. İnstagrama durum atacaktım ama bloga yazmamın daha iyi olacağını düşündüm.

Bugün derse bölüm başkanı hocamız girdi ve ben sadece kitap adı söyleyip dersi bırakacağını düşünürken o ders işledi. Bu hocadan çok ciddi bir kadın olduğundan korkardım. Gerçekten çok ciddiydi. Derse geç gelen arkadaşlardan birine bu ilk ve son dedi. Ama korkutucu değildi. Dersini iyi işliyordu. Ve kendisini sevdim

Yazıyı pazartesi  yazmaya başladım ama bugün yolluyorum. okulun ilk haftası bitti ve çok sıkıcıydı ama arkadaşlarımı özleişim.

Alumina

hayat, Japonca, Okul

Hayat yaptığımız Tercihlerdir….

Life is just an important choice one another, keep going forward and watch how far those foolish choices can take you.

Hayat bir biri ardına yaptığımız tercihlerdir, ilerlemeye devam et ve bu saçma tercihlerin seni nerelere götürebileceğine bak.

– Hideaki Sorachi (Gin Tama)

Şu sıralarda izlediğim animede böyle bir replik geçiyor. Bu sıralarda da finallerim var olduğu halde ben Japonca kursuna gittim. Daha doğru ifade etmek gerekirse 2 adet finalimin, ki birisi saat dokuzda diğeri ondaydı ve kitaplarıyla bakışmaktan başka bir hazırlanmışlığım yoktu, ben işte o gün finallere çalışmak yerine kursa gittim. Kursum akşam saatlerindeydi yani kurstan sonrada çalışmazdım.

Okul benim geleceğimdi, o derslerden de notum çok iyi değildi, ayrıca AGNO kasmam gerekiyordu, dahası Japonca’nın ilerde mesleğim ile bir alakası yoktu ama ben sevdiğim için çok saçma bir karar olduğunu bile bile kursa gittim. 20190102_203419

Kursa giderken durakta sınıf arkadaşlarımdan biriyle karşılaştım. Durumumu anlatınca meşhur üniversite esprisi ” risk budur.” dedi. İnsanın kendini destekleyen arkadaşları olması hoş bir şey. Buna ne kadar destek denir o ayrı bir tartışma konusu ama olsun.

Bakalım bu seçim beni nereye götürecek, nerelere götürecek ???

images.jpeg

Sevgiler ve İyi Ders çalışmalar

-Alumina