Inktober, Resim

Inktober 2020

Herkese merhabalar

Inktober’ı duydunuz mu hiç ?

Ekim ayı çok verimli bir ay değil mi? O kadar verimli ki insanlar sürekli birbirlerine meydan okuyor. Inktober ilk olarak 2009 yılında Jay Parker isimli adamın bir ay boyunca mürekkeple resim çizip rahatlamak, kendini geliştirmek için oluşturduğu online meydan okuma diyebiliriz. Fikri o kadar çok tuttu ki varyasyonları çıktı (hacktober, cooktober, mermay…). Bu yıl bazı sebeplerden dolayı çok katılım olmasa da internetteki resim, sanat topluluklarının sahip çıktıkları ve sevdikleri bir etkinlik.

Okumaya devam et “Inktober 2020”
Resim

Sulu boya 101: Boyalar, boyalar ve boyalar

Herkese merhabalar. Sulu boyaya giriş yazı dizimize devam edelim. Bu yazıda sulu boyalar ve genel olarak boyalar hakkında bildiklerimi yazacağım.

İlk yazı için tık tık.

En temelden başlayalım. Boya nedir?

Okumaya devam et “Sulu boya 101: Boyalar, boyalar ve boyalar”
Resim

Sulu Boya 101: Sulu boyaya giriş, Sulu Boya Nedir ? Ne değildir ? Neden bir şans verilip öğrenilmelidir ? Neden Rahatlatıcıdır ?

Herkese Merhaba

Bugün size sulu boyaya başlama hikayemi ve şu ana kadar sulu boya ile ilgili öğrendiklerimin bazılarını özetleyip paylaşacağım bir yazı yazdım. Çok bilgili olduğumu söyleyemem, eksiklerim yanlışlarım olabilir, düzeltmekten çekinmeyin. Sanat fakültesi öğrencisi değilim ve resim kursuna da gitmiyorum. Çocukken gitmiştim ama hadi neyse.

Masamın üstünde normal bir gün
Okumaya devam et “Sulu Boya 101: Sulu boyaya giriş, Sulu Boya Nedir ? Ne değildir ? Neden bir şans verilip öğrenilmelidir ? Neden Rahatlatıcıdır ?”
hayat, istanbul, Müzik, Resim

Dağınık Yazı

Sınav haftasında olduğum için biraz dağınık bir yazıyla karşınızdayım.

Daha sınavlarım bitmedi. Ama bitmek üzereler. Bazen düşünüyorum, biten sınavlar yoksa ben mi ? Kalemler mi ? Kağıtlar mı ? Sabrım mı ? Notlar mı ? Geleceğe dair umutlarım mı ? Bitmesini istediğim birşey varsa o da hocaların belirsizliği ve kaprisi ve de işlemedikleri yerleri sormaları. Cidden öğretmenlik okuyan biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bazen bize nasıl öğretmen oluncağından çok nasıl olunmayacağını öğretiyorlar.

Bu arada gelecekte işsiz kalırsam şu dört yıl boyunca biriktirdiğim ve biriktireceğim notları toparlayıp fotokopiciye satmayı düşünüyorum ya da direk bir fotokopici dükkanı açmayı. Belki kitap haline gelir de gelecek kuşaklara yardımcı olur. Çok harika notlar değiller ama birkaç arkadaşla ortak olup notları birleştirirsek işe yarayabilir 🙂


Okumaya devam et “Dağınık Yazı”
istanbul, Japonca, Kitaplar, Resim, İngilizce

Kitap Okumaya Meydan Okumam (Devamı)

Birkaç hafta önce yazdığım yazının devamı niteliğindeki yazıyla yine karşınızdayım sayın okurlar.

Okumaya devam et “Kitap Okumaya Meydan Okumam (Devamı)”